Ateş
Ateş; vücudumuzun enfeksiyonlara karşı verdiği doğal bir yanıttır. Vücuda giren bakteri ve virüs mikroorganizmalara karşı bağışıklık sistemi harekete geçer ve ateş vücudun bu yanıtının bir parçasıdır. Ateş mikroorganizmaların büyümesini ve çoğalmasını engeller.
Ateş yüksekliği mikrobik olmayan bazı başka hastalıklarda da (romatolojik hastalıklar, malignite) görülebilir.
Çocuklarda ateş yüksekliği geliştiğinde akla takılan soruların başında ateş düşürücü verilmesi gerekip gerekmediği, doktora ya da hastaneye başvurulması gerekip gerekmediğidir. Bunun için yaşa göre olması gereken vücut sıcaklıklarını ve ateş kabul edilen değerleri bilmek gerekir.
Ortam ısısına uygun giyinmiş ve 30 dakikadır istirahat halinde olan bir çocukta, tekniğine uygun olarak ölçülen rektal (veya kulaktan) vücut ısısının 37.8 C veya aksiller vücut ısısının 37.3 C üzerinde olması ateş olarak kabul edilir. Bir istisna olarak yenidoğan döneminde 37.5 C ve üzeri ateş sınırı olarak kabul edilir. Kabaca 38 C den sonraki değerler ateş olarak kabul edilir.
Burada önemli bir nokta bebek ve çocukların vücut sıcaklığının dış faktörlerden de etkilendiğini unutmamaktır. Ortam sıcaklığı, hareket etme durumu, giysilerin kalınlığı/ fazla olması gibi faktörler vücut sıcaklığını etkiler. Şartların uygun hale getirilmesi sonrası yapılan ölçümler daha sağlıklı olacaktır. Evde yapılacak ölçümlerde en sağlıklı sonuç kulaktan yapılan ölçümlerde alınmaktadır.
Ateşin takibinde ateşin kimin tarafından ve nerede ölçüldüğü, ateş düşürücü verilip verilmediği sorgulanmalıdır. Doğru teknikle ölçülmesi ve sonuçların doğru yorumlanması ateşin yönetimi açısından önemlidir. Çocuğun yaşı, kaç gündür ateş olduğu, antibiyotik kullanımı, aşılanma durumu önemlidir. Ayrıca çocuğun davranışlarında, oyun oynamasında, beslenme durumunda, uyku düzeninde değişiklik olup olmadığı tanıda önemlidir.
Döküntüler, öksürük, nefes almada güçlük, hırıltılı solunum, ishal, yürümede güçlük, baş ağrısı, kusma, idrar şikayetleri gibi eşlik eden bulgular sorgulanmalıdır.
Ateşin derecesi ve klinik seyri her hastada farklı seyreder. Ateşin sebebi önemli olmakla birlikte, aynı hastalıkta 2 farklı çocukta ateşin derecesi farklı olabileceği gibi genel durumları da farklı olabilir. Ateş düşürücü vermeden önce ortam serinletilip, çocuğun üzerindeki kıyafetler azaltılıp, ılık su ile kompres uygulanıp ılık duş aldırılabilir. Soğuk su ile kompres ya da duş aldırmak; alkol, kolonya, sirke uygulamak önerilmez.
Çocuğun genel durumunda bozulma, huzursuzluk, düşkünlük, iştahsızlık, beslenememe, döküntü mevcut ise ateşi düşürerek doktorunuza muayene olmanız önerilir.
40 dereceye ulaşan ateşi bekletmeden düşürmeniz önerilir. Yüksek ateşte aileye en çok endişelendiren şey nöbet geçirme ihtimalidir. Ancak ateş düşürücü verilmesi ateşli nöbet geçirme riskini azaltmaz, çünkü bu genetik yatkınlık ile ilişkili bir durumdur. Çocuklar farklı ateş yüksekliklerinde havale geçirebilirler. Bazı çocuklar oldukça yüksek ateşle havale geçirmezken, bazıları daha düşük ateş seviyelerinde havale geçirebilirler.
Yenidoğan bebekler için farklı olarak 0-29 gün aralığındaki bebekler ateş durumunda vakit kaybetmeden doktoru tarafından muayene edilmelidir.
Ateş düşürücü ilaçlar arasından uygun ilacı seçmek , doğru dozda ve uygun sıklıkta kullanmak önemlidir. Parasetamol, ibuprofen ve metamizol içeren şuruplar/ ilaçlar tedavide kullanılabilir. Aspirin ateş düşürmede kullanılmamaktadır (Reye sendromu riski nedeni ile). Her ilacın etkileri yanında yan etkileri de olduğundan doktorun yönlendirmesi ile kullanılması uygundur. Evde ailelerin ilaç dışındaki uygulamalarla ateşi düşüremediği durumlarda ilk seçenek olarak parasetamol grubu ilaçlar önerilir. Ateşin devamı halinde ilk dozdan 4-6 saat sonra 2.doz ilaç verilebilir. Ateşin devamı halinde günde 2 defayı aşmayacak şekilde aralarda ibuprofen grubu ilaçlar verilebilir.
Ateş haricinde bir şikayet olmasa da uzayan ateş durumunda (3-12 aylık bebeklerde 12-48 saat, 1 yaşın üzerindeki çocuklarda 48-72 saat) doktor tarafından değerlendirilmesi önerilmektedir.
Ateş hakkında unutulmaması gereken nokta ateşin vücudun faydalı bir savunma mekanizması olduğu, her ateşin düşürülmesi gerekmediği, ateşin bir hastalık değil semptom olduğu ve ateş düşürücülerin doktor önerisi ile kullanılması gerektiğidir.