Mansuroğlu, Avcılar Exclusive, 288/4. Sk No:9/A D:B blok, 35000 Bayraklı/İzmir
İştahsız çocuğa yaklaşım
İştahsız çocuğa yaklaşım

İştahsız çocuğa yaklaşım

Günümüzde çocuklarının iştahsızlığı, poliklinik başvurularının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Ebeveynlerin aklında ‘’Çocuğum yeterli besleniyor mu?’’ ’’ Büyüme ve gelişmesi iyi mi?’’ gibi sorular vardır. Bu yüzden öncelikle iştah nedir onu tanımlanmak gerekir.

Açlık fizyolojik yeme ihtiyacı ve isteği olarak tanımlanırken, iştah hoş tat ve tatmin ile ilişkili olasılıkla öğrenilmiş psikolojik yeme ihtiyaç ve isteğidir. Bu anlamda iştahın sayısal olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Daha çok az, normal y ada fazla olarak nitelendirilebilir. Fizyolojik ihtiyaçların normal giderildiği, normal büyüyen, mikro ve makro besin eksiklikleri göstermeyen çocukta normal bir iştah vardır denilebilir.

Devamında  izlenecek yolda çocuğun muayenesinde boy ve ağırlık ölçümlerinin yaşa göre değerlendirilmesi  ile günlük beslenmesinin ayrıntılı olarak anlaşılması önem tutmaktadır. İyi bir öykü ve fizik muayene gereklidir.

Ailelerin miktar-ölçü belirterek en az bir haftalık hazırladığı bir liste sürece yön vermek adına faydalıdır.

Beslenme sorunu olan bebek ya da çocuklarda yetersiz büyüme, yetersiz kilo alımı mevcut ise öncelikle buna sebep olabilecek hastalıklar doktor tarafından değerlendirilmelidir. Altta yatan organik bir neden mevcut değil ise bu aşamadan sonra davranışsal faktörler değerlendirilmelidir. Bebeğin seçici beslenme davranışı ya da ebeveynin beslenme esnasındaki tutumu değerlendirilmelidir. 

Tedavide multidisipliner yaklaşım önemlidir. Beslenme desteği, uygun miktar ve kalitede besin verilmesi önemlidir.

1 yaştan sonra iştah azalması büyümenin yavaşlamasının bir parçasıdır. Normal bir durumdur. Çocuğun gelişimi normal seyirde ise endişeye gerek yoktur. 

Doktorun değerlendirmesinde bir problem saptanmazsa beslenme düzenlemeleri yapılmalıdır. Uygun tat, form ve kokuda, besinsel değeri yüksek gıdalar ebeveyn tarafından çocuğa  ya da bebeğe sunulmalıdır. Ancak ne kadar yiyeceğine çocuk karar verir. Burada önemli olan başlangıçta küçük porsiyonlar ile başlamak, öğünlerin zamanlamasını doğru ayarlamak, uygun beslenme ortamı yaratmaktır. 

Çocuklar kesinlikle zorlanmamalıdır. Yemek zamanı eğlenceli hale getirilmelidir. Öğün mikatrları kademeli artırılmalı ve yiyecek seçimi çocuğa bırakılmalıdır. Sevilen yiyeceklerin besinsel değerini artırmak için farklı teknik ve karışımlar pişirmek de bir yöntemdir.

İştah açıcı olarak adlandırılan şuruplar tedavi amaçlı önerilmez. Besinlerin miktar ve kalitesi konusunda şüphe var ise ve hekim gerekli görür ise vitamin ve mineral desteği başlanabilir. 

Çocuların bir kısmında altında bir neden olmadığı halde ve beslenme önerileri uygulandığı halde sorun devam edebilir. Yemekle ilgilenmeyen hareketli çocuklar,ileri derecede yemek seçen çocuklar ve beslenme korkusu olan çocuklar bu gruptadır. Bu aşamada davranış terapileri almak gerekebilir. Bu tedaviler her çocuğa ve aileye özel olarak düzenlenmelidir. Bu aşamada aile ve çocuğun uyumu, sabırlı olunması ve önerilere istikrarlı bir şekilde uyulması önemlidir.

 



Konuşmayı Başlat
Yardıma mı ihtiyacınız var ?
Aklınızda bir soru mu var ?