Besin alerjisi olan çocuğa yaklaşım
Son yirmi yılda ortaya çıkan alerjik hastalıklarıdaki artış, besin alerjisini Dünya genelinde bir halk sağlığı sorunu haline getirmiştir.
Alerjik reaksiyonları engellemek için besin eliminasyonu yapmak hem bebeği hem de ailesinin hayat kalitesini olumsuz etkilemektedir. Besin eliminasyonu büyüme çağındaki çocuklarda önemli beslensel eksiklikler oluşturabileceğinden kaçınılması gereken besinleri doğru tespit etmek ve gereksiz besin eliminasyonu yapmamak önemlidir. Burada besin alerjisi tanısının doğru konulması kilit noktadır.
Besin alerjisi bağışıklık mekanizmaları aracılığı ile besinlere karşı oluşan istenmeyen reaksiyonlardır.
Hayatın her döneminde besin alerjisi gelişebilir. Görülme sıklığı çocukluk yaş grubunda, özellikle süt çocukluğu döneminde fazladır.
Günümüzde çocukların ¾ ‘ ünün besin alerjisinden etkilendiği kabul edilmektedir.
Her türlü besin alerjiye neden olsa da en sık inek sütü, yumurta, buğday, soya, yer fıstığı, kuruyemişler, balık ve deniz ürünleri ile reaksiyon görülmektedir.
Alerjiye neden olan madde hastanın yaşına, toplumun beslenme ve besin işleme özelliklerine göre değişmektedir. Hayatın il yıllarında inek sütü ve yumurta alerjiye en sık neden olan besinler iken yaşla birlikte yer fıstığı, kuruyemişler, balık ve deniz ürünlerinin alerji sıklığı artmaktadır.
Ülkemizde çocukluk çağında en sık inek sütü ve yumurta alerjisi görülmektedir.
Besin alerjisinde görülen semptomlar ve klinik rol oynayan bağışıklık mekanizmalarına göre değişkenlik gösterir. Semptomlar geniş bir skalada izlenebilir. Deri lezyonları (yaygın kızarıklık, kaşıntı, egzema), hapşırma, burun akıntısı, dudaklarda şişlik, ses değişikliği, nefes darlığı şeklinde olabileceği gibi ; bulantı , kusma, karın ağrısı, ishal, kanlı kaka yapma da olabilir. Bunun yanında kalpte hızlı atma, tansiyon düşmesi, ellerde ayaklarda soğuma, baş ağrısı, baş dönmesi, bilinç kaybı gelişebilir. Büyüme geriliği, huzursuzluk ve inatçı ağlamalar daha küçük bebeklerde işaret olabilir.
Besin alerjisi tanısında en önemli basamak hekim tarafından alınacak detaylı bir öyküdür. Bunun ardından yapılan muayene sonrası laboratuar testleri, deri testleri ve besin yükleme testleri istenir.
Tanısal değerlendirme ve testler sonrası tespit edilen besin ya da besinlerden kaçınmak tedavin in temelini oluşturur.
Çocuğa ve aileye nasıl beslenmesi gerektiği, kaçınacağı gizli besin kaynakları, çapraz reaksiyonlar anlatılır.
Besin eliminasyonu yapılan çocuklarda besinsel eksiklikler olmaması için gerekli takviyeler yaşına göre çocuğa ya da anneye ve doktorun kararı ile doktorun önerdiği dozda başlanır. Örneğin inek sütü proteini alerjisi olan, emen bir bebeğin annesine diyet verildiği için kalsiyum ve demir desteği anneye verilir.
Alerji seyrinde anafilaksi denilen durum acildir ve hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir.
Besin alerjisinin doğal seyri ve tolerans gelişimi hastanın sahip olduğu besin alerji kliniği, alerjik duyarlanma ve besinlerin özellikleri ile yakından ilişkilidir. Başlangıçta ağır klinik bulgular, erken klinik başlangıç ve eşlik eden diğer atopik hastalıklar alerjinin devamlılığında etkilidir. İnek sütü ve yumurta alerjisine yaşla birlikte tolerans gelişme oranı yüksektir.
Besin alerjisi için kısaca söylenmesi gereken semptomları dikkatlice izlemek ve şüphe halinde doktora başvurmaktır. Doktorun önerileri doğrultusunda beslenme rejimlerine uyarak takipte kalmak tedavinin başarısında önemlidir. Bu uzun bir süreç olup sabır ve uyum tedavinin en önemli parçasıdır.